Tasarım Odaklı Düşünme şapkadan çıkan tavşan değil!

Bugünlerde C-Katı sakinlerinin kafasını karıştıran “dijital dönüşümde ne yapıyoruz?” sorunsalının yanında “bu ürünü/projeyi yaparken design thinking uyguladınız mı?” sorusu dillere pelesenk olmuş durumda. Lakin inovasyon ve tasarım odaklı düşünme aslında bir birinden uzak kavramlar değil. Tasarım odaklı düşünme şapkadan çıkan bir tavşan hiç değil. Şöyle ki; bazı kurumları, markaları diğerlerinden daha yaratıcı yapan şeyin ne olduğu yıllardır üzerinde çalışılan bir konudur. Bu yöndeki araştırmalar “iş hayatında” inovasyona yönelik sistematik yaklaşımlar ortaya çıkarmıştır.

20.yüzyılın en etkili sosyal bilimcilerinden olan Herbert A. Simon, yaklaşık elli yıl kadar önce rasyonel karar vermeyi; haber alma, tasarım ve seçim şeklinde üç evrede el almıştır. Bu çalışmalardan yola çıkan Robert McKim algısal düşünme becerilerinin nasıl gözlemlenebileceği, kullanılabileceği, iyileştirilebileceği ve ne kadar güçlü olduğu konusuna odaklanmıştır. Son olarak 1980’lerde Rolf Faste, McKim’in çalışmalarını genişleterek yaratıcılığın bir yöntemi olan “Tasarım Odaklı Düşünme” kavramının öncülerinden biri olmuştur.

Tasarım odaklı düşünme en basit tanımıyla, problemlerin gelecekte daha iyi sonuçlar verecek şekilde pratik, yaratıcı çözümlerine yönelik sistematik bir yöntemdir. Gerçekleştirilmeyen bir fikrin kıymet taşımadığına ve uygulamanın düşünmek kadar değerli olduğuna dayanır.

Örneğin, tasarım odaklı düşünme şu boyutlardan oluşabilir: empati kurma, tanımlama, düşünce oluşturma, prototip yapma ve test etme.

Bu boyutlar sıralı değildir, aynı anda ve tekrarlanacak şekilde olabilirler ve problemlerin çerçevesini belirlemenize, doğru soruları sorabilmenize, en iyi yanıtları seçebilmenize ve daha çok fikir üretebilmenize yardımcı olurlar.

İlerleme müşterilerin derinden anlaşılmasıyla mümkündür ve müşterilerin ihtiyaç duyduğu ürünleri, hizmetleri ve deneyimleri sunmanın en etkin yollarından biri tasarım odaklı düşünmedir. İnsan merkezli bu yaklaşım denemeyi ve yanılmayı teşvik eden tutumuyla başarı için hızlı tanımlama, geliştirme ve denemeye imkan verir. Her aşamada müşterinin gözünden bakarak planlama için daha az, yapmak için daha fazla zaman harcanır. Yetersiz inovasyon bazı işler için o kadar büyük bir tehlike oluşturur ki, kurumdaki inovasyon sürecinden sorumlu Chief Innovation Officer (https://en.wikipedia.org/wiki/Chief_innovation_officer ) adında yeni bir yönetim görevi ortaya çıkarmıştır.

İnovasyon için yeni bir çerçeve sunan tasarım odaklı düşünmenin yükselişi, en büyük küresel şirketler dahil olmak üzere yarışta geride kalmak istemeyen birçok şirketin yöneticilerini ve çalışanlarını bu alanda eğitmesine neden oluyor diyebiliriz!