Kurumsal kültür gerekli vizyonu sağlar ama bunu destekleyecek teknoloji, süreçler, veriler ve beceriler olmadan hedeflere ulaşılamaz. Kurumlar ilk başta veri ve veri analizi konusunda çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalırlar.
En sık karşılaşılan sorunlu alanlar şunlardır: verilerin parçalı halde bulunması ve veri stokunda tekrarlanan veriler bulunması; analiz için çoğunlukla analiz yapanların kişisel tercihlerine dayanan çok farklı araçlar kullanılması; verilerin farklı araçlara uygun hale getirilmesi için önemli miktarda çaba ve zaman harcanması; veri ve süreçlerin tekrar kullanılabilir olmaması; verimsiz veri analiz süreçlerinin gereğinden çok maliyet getirmesi; verilerin çoğu durumda kişisel bilgisayarlara bulunması, farklı kişilerin kullanımına açık olmaması ve bunun sonucu olarak süreçlerin kişilere bağlı olması…. Bu tür durumlarda iyileştirme ihtiyacı açıktır.
Yapılması gereken bir şeyleri düzeltemeye başlamadan önce sorunların kökeninin anlaşılmasıdır. Sorunlar tam anlaşılmadan yapılacak düzeltme teşebbüsleri işleri daha da kötüleştirme riski taşır. Gereğinden çok araç olup olmadığı, tanımlanmamış süreçler bulunup bulunmadığı, verilerin hatta raporların ayrı ayrı kişisel bilgisayarlarda tutulup tutulmadığı gibi sorunlar tanımlanmalıdır.
Laf aramızda kurumların büyük çoğunluğu bu kategoride yer alır. Stratejileri ve standartları vardır. Ancak, standartlara tam bir uyum sağlanmadığında standartlar getirilmesi fazla anlam ifade etmez. Yine sık yaptıkları hatalarından biri kişiler olan bağımlılıklarıdır. Analiz ekibinin kritik bir üyesi ayrıldığında süreçleri büyük zarar görebilir ya da tamamen işlemez hale gelebilir. Bu aşamadaki kurumların başlıca özellikleri şunlardır: verilerin analizinden çok verilerin bulunmazına zaman harcanması; kullanılacak araçlar konusunda belirli standartlar getirilmiş olmasına rağmen araçların büyük kısmının yine de kişisel bilgisayarlara yönelik olması; veri paylaşımı ve tekrar kullanımının istenilen seviyede olmaması; prosedürlerin tanımlanmasında yetersizlik ve bunun sonucu olarak kişilere olan bağımlılık; elde edilecek değerin kişisel deneyime dayanması ve araç ve süreç seçiminde analitik yaklaşım yerine daha önce işe yarayanlara öncelik verilmesi.
Veri konusunda belirli bir noktaya gelmiş olan bu kurumların süreçlerini daha basit, daha çevik ve daha verimli yapma ihtiyacı bulunur. Kişilere olan bağımlılığın kırılması ve her sürecin teker teker incelenip değer katmayan faaliyetlerin ortadan kaldırılması gerekebilir. Bu değişimler işletim verimi ve maliyet yönetimini iyileştirebilir. Bu aşamada değişim yönetimi en önemli konudur. İnsanların yaklaşımını değiştirmeden yapılacak teknoloji yatırımları işlerin eskisi gibi yürümesine neden olacaktır.
Kurumların nihai hedefi akıllı işletme olmalıdır. Yani verilerin merkezi depolama yerlerinde tutulması; mevcut verilerin yeniden oluşturulması için gereksiz enerji harcanmaması; araçların ekip, bölüm ve hatta kurum genelinde standart hale getirilmesi ve ağırlıklı olarak sunucu tabancı araçlar kullanılıp kişisel bilgisayarların uygun olan durumlarda destekleme veya ekonomi sağlama amaçlı kullanılması; iyi tanımlanmış süreçler; standartlaşma sonucu aşırı maliyetlerin önlenmesi; proje başarısının kişilere değil kapasiteye bağlı olması… gibi bir dize düzenleme yapılmalıdır.
Veri odaklı kurumsal kültürün değiştirilmesi gereklidir. Unutulmamalıdır ki kurumsal kültürün değiştirilmesi kolay değildir. Katı bir kararlılık gerektirir ve büyük bir risk taşır. Başarılı olan her girişime karşı çok sayıda başarısız girişim de vardır. Değişimin rahatsızlık getirmesi kaçınılmazdır.