Bugünlerde tasarım odaklı düşünme ile ilgili incelediğim hemen hemen tüm kaynaklarda çok fazla bilgi yığınağı görüyorum. Aslında tasarım odaklı düşünme bir sorunu tüketicilerin bakış açısından anlamayı ve onlar için çözmeyi hedefler. Müşteri deneyiminin işin merkezinde yer aldığı ve ”deneyim çağı” olarak adlandırılan günümüzde bu metodolojinin şirketlere katacağı çok şey vardır.
Çok fazla bilgi yığınağı yaratmadan tasarım odaklı düşünmeyi iş modelinize entegre ederken değerlendirmek isteyebileceğiniz dört yaklaşım aşağıda özetlemeye çalıştım;
Alternatif düşünün — Çözüm üretmekte zorlandığınızda yeni fikirler için farklı sektörlere bakın. Farklı sektörlerdeki uygulamalar kendi işinizi yeni bir bakış açısından değerlendirmenizi sağlar. Örneğin, giyim sektöründeyseniz bir teknoloji konferansı size yeni stratejiniz konusunda ilham verebilir.
Geri bildirimleri ihmal etmeyin — Müşterilerinizin kim olduğu ve neye ihtiyaç duyduklarını gerçekten anlamak için niteliksel verilerin sağladığı bilgileri iyi kavramalısınız. Empati tasarım odaklı düşünmenin en önemli ögelerinden birisidir. Yapısal veriler ve istatistiksel teknikler sizi bir noktaya kadar taşır. Müşterilerinizi bütünüyle anlamak onlarla etkileşim ve sağlayacakları nitel verilerden yararlanmakla mümkündür.
Deneyim prototipleri — Ürün haline getirme söz konusu olduğunda fazla zorluk çıkarmayan prototip kavramını, deneyimlere aktarma işi o kadar kolay değildir. Konun en önemli kısmı markanızın sunduğu deneyimi müşterilerinizin gözünden anlamaya çalışmak olmalıdır.
Hikaye anlatmanın gücünü keşfedin — İnsanların dikkatini çekmek kolay değildir. Markanızın kültürü sadece ürünleriniz veya hizmetlerinizden oluşmaz, marka kültürü müşterilerinizin sizi deneyimlemelerinin yolunu bulmaktan geçer. Sınırları zorlayan markalar işi içinde ürünün hiç görünmediği reklamlar hazırlamaya kadar götürmüştür. Vurgulanan konu ürün değil markanın neyi önemsediğidir. Markanızın ilgi çekici hikayesi nihai durumda müşteri bağlantılar sağlayacaktır.
